close
close
Close
home
Başlangıç
kulta.
Nedir?
Manifesto
Ekip
mecmua
N°3 / Yol
N°2 / Ömür
N°1 / Güz
söyleşiler
temas
Ara
Ara
menu
Menu
77 eser
Şiir
Önce
Sonra
Sonra
Dizlerimin Üstüne
Dünyayı Yatırdım
Yoksa seher ışık saplı bir giyotinle mi ölüme meydan okuyordu
Sahi kelimeler vardı konuşmak ve sevişmek için sanki
Onur Güzeldiyar
Yol
son boZgundan arta kaLanım bEn
aşk’ın saydamlığında kurumuş leke
Nilüfer Altunkaya
Ücra
benim artık ağzım kalmadı dedim içimden ağzımı bıraktım
durduğum yer aydınlık
bu kadar çıplağım.
M. Utku Yeşilöz
Yola Fırlatılan
Atlar
Hücum ettiniz çarpışarak, Dörtnala
Öhh öhh öhh, yutkunarak söylemek savrulsun gırtlağımdan
Özgün Oya Özder
Mızmız Dünler
Odacıkta Kozalak Patlatırken
çiçeklendirilmez dünün bahçesini
Dikenleri elimde suladım
Dünden bugüne kalan dikiz aynası
Serilmiş vücutlara bakmaya dert verildi
Nilüfer Kaya
Uç Uç Güzel Kuş
Yol Sana Hamurunu Gösterecek
yükseldim ve aştım pamuk kanatlarıma bakıp uslu sananlara
ben neysem onu oynarken
bir balığın katili ile avcının viktimiydim
alçaldım bandında sularına dünyanın
Elif Altıntaş
Köksüz Bir
Vaha
aynı kesik his bildiğim
inandığım eşiklerde
güneşler biriktirdim
-gitmek için-
Gamze Tigis
Gün Batmadan
Shakespeare
hatırla ovanın gidişini adının üzümler kadar eski bir tadı vardı
üstün başın salkım salkım kanardı
kopardın son düğmeni titrek ipinden
şeytan acıyı sardı taze tütünden
Hatice Nisan
Beraber Dönemediğimiz
Ev
İçin
bir taş kadarım şimdi
başucuna konulan bir taş kadar.
Erman Şahin
Mevsimler
Yolu
Mevsimler yolunda
Evimizin duvar köşelerine uzanmış
güneşi ve gençliğimi selamladım
Aydın Uysal
Karanfil Bir Sabahtır
Uyandığımız
yürümek bir çağı büyütmektir düşersen de uçurumları hatırla
kuşlara sürgün et yüreğini
göç türküsüdür yaşadığımız her güz
Aslan Kocaman
Az Bilinen Yollarda Yürünen
Çok Bilinen Dertler
Kimse bilmeli güneşe serilip kuruyup gitmedik de bir tür intihar İnsanın hammaddesi gözyaşı sevinç ve kederle dolan
Aynı keman sesine hem gülüp hem de ağlayan
Üzülmekle sevinmek arasında kalmalı insan.
Ahmet Şerif Doğan
Merhem ve
Kan
acıdan silah döver tuz basar kan taşır yeraltına sızar
zehirli kök salar
Alattin Bilgiç
Kırık
Ulak
Bir kırık Habercisi olacak ecelimin Ardımdan anacağın sözlerin
Tebriz’de değilim ki
Ruhumda Şems yok.
Ersin Taşdemir
180
Kilometre
Sana bundan hiç bahsetmedim, hatırla Hiç konuşmadık poşet poşet aldıklarımızdan
Parmaklarınla yokladığın mor üzümün salkımından
Aklımızı alan ilk aşk gibi o güzel nardan… Çirkin kızdan!
Sami Uluğ
Nirengi
geçici bir hayal yapıcısıydı yeryüzünün eriyen bütün kardan adamları
dondurma hevesi içinde
karayla deniz kılığına girip konuşuyor
Fikret Yazıcıoğlu
İç Kıyı
/ 1
Tanrı’m, bir dağ kırılıyor cebimde! Köksüz ayağıma bağlanmış taşlar.
Başımda sislerin siyah pelerini
ve omzumda demirden kuş tüyleri.
Ayşe Nur Çıraklı
Koza
Aşk illâ bir delilik hâli—
bilme aştığım dağları, üzülürsün
öyle güzel güldün ki bakmaklar çaresizdi
Kaplan
Dokuz Mavi Bir Roz Pudré
Ah annesi bir kramp
Pembesi solunca memleketimin Anjelik gülpembe pudra olunca
Mavi bir abaküs olunca Rodina
Tane tane boncuk olunca insanlar
Murat Emir
D
ünyan
ın Kalbinde
Bir Ben A
ğr
ıs
ı
belki oradan sızıyor bu cefa
belki toprağın bana unuttuğu bir söz
dünyanın kalbinde bir ben ağrısı
Müjdat Güven
Bir Farenin
Masalı
İlkin küçük bir prensi dünya boyunca yürüttük, kimse duymadı. Hem duymasınlar küçük prensleri!
Nebilerin bedduaları okunur bir rüya boyunca ardıllarına.
Siya Jandar
Kırık
Dallar
Topraktan geçelim, sudan geçelim Kendimizden ne kalırsa geriye
Yol aksanlı d-ünümüz olur yarın bir gün
Rıdvan Yıldız
Yangın Yeri
Memleket
Parsel parsel satılmış memleketim
Heybemde kalan bir iki düş hayallerimiz
Ezgi Deniz Güneş
İsyana Evrilen
Lirik
Yol
Şimdi bak o donuk aynaya, uzak denizlerin yalın yüzeyine:
o ne bir limandır ne de sır o sensin.
Erkan Kenan Durmaz
Güzel ve
Özel
Ey yar! Seni yaşamak var ya,
Bir Karadeniz türküsü ile
Leyla Küçük Ülker
Sıcak Asfaltta Eriyen Kapağın Günah Keçisi:
Soğuk Kalan Ateş
İlk temas, ilk yarış ve yollar üzerindeki çaba Sonrası adım atma mücadelesi
Nidalar eşliğinde, musalla taşına varmak için katedilen mesafe ve eskitilen kaldırımlar
Karayollarından kalma güzel bir kulak çınlaması
Metin Arıel
Kaynağını Unutan Nehrin
Yolcusu
Yolun kıvrımında dolomit kayalar, Birikiyor ırmağın belleğinde. Köpük köpük sular, Lethe’nin akıntısına karışıyor.
Kavmimin unutturulan ismi
Bir taşın gövdesinde ağartılıyor,
Toprak kireç kaymağı kesiliyor.
Muraz Arslan
Bekleme
Salonu
Eteğinden bir dua düşüyor yere,
“İyileşeceksin” diyor.
yere değil kalbime değiyor.
Teyme Alali
Can Kurtar
An
şimdi bir damla/ dağıl an/ koştur/ bir su karşıya tuf an/ bir serçe bir ışıkta çok tan/ göz göze/ göz gözü/ kör/ iğdiş/ konuşmak bıçak/
sus an/ çekilmemiş/ kaçılmış/ yaşam/ an/ çoğal an/
Serdar Solkun
Şükrü Erbaş:
Toplumun Gözbebeğinde Dururuz Ama Yapayalnız Yazarız.
Şükrü Erbaş ile
şiirin bilinci, dilin ahlakı ve toplumsallığı üzerine
Hıdır Murat Doğan
Olmamış Şeyler
Akşamı
-çünkü yüzünün bittiği yerde dünya başlıyordu
ve ben sesini alıp inandığım her şeyi veriyordum akşamüstleri bir gül satıcısına
Fırat Baytak
Henüz Öldüğünü Ezberlemeden
Toprak
Soğuk duvarlarına inat mahpushanelerin
Soğuk çay üstünde tüten mahkûmluğun kanına inat
Konuş
Çünkü susmaktan doğar en büyük acılar
Meltem Terzioğlu
Dünyanın
Kara Deliği
hep yarım verilirdi yevmiyesi
bugün gidip, yarın gelse ne fayda
çatlamış elleri dünyanın kara deliği
Erman Şahin
Uykusu
Kaçmış
Gece
hatırlamanın her yere götüren yükü unutmanın hiç olmamış boşluğu ile
ne zaman bir rüya görse korkusundan hayra yoranlar adına
Mehmet Sait İmret
Spirit Cooking
ya da
Êdî Bes e
Her baba için oğul parabolik cinnet Her oğul için baba katastrofik cinayet Nominatif seksüaliteye yönelik poligamik şiddet
Devletin yasal poligonunda tüm atışlar serbest
Yed-i beyza ya da eline silah almayan vicdani ret.
Mert Tutucu
Gölge
siz
ve o gün bi intihardan dönüyor olsun karıncalar
ve unutsunlar taşıdıkları suyu
Osman Özenbaş
Olmadı
Olmuyor
Olmayacak
Seni başkalarının günahı karşılayacak cehennemde Başkasının sırtındaki yükü önüne koyacaklar
İtiraz süresini kaçırdın çünkü
Sakarlar âşık olunca zaman karışır
Cihan Oğuz
Kaviste
Kirazlarla
Arka bahçe dillendirilmeden
Yaprakları yıka ki
Can suyumu bulayım
Nilüfer Kaya
Ömür
Yığını
üzümden süzülüyor ömür yığını özlemler
Aydın Uysal
Duvarda
Asık Yüzler
Kapandı içimdeki pencere Bir Dilek tuttun
Kafesine girdi göğsümdeki kuş
Oysa ne çok koştuk rüyalarımda
Dilek Erkılınç
Kırık Aynaya Bakarken
Kanar Parmak Uçlarım
Gökyüzünün her yanında çizikler ve pansuman pamuğu bulutlar
Ahmet Şerif Doğan
Kazanmasak da Kaybetmeyeceğiz
Toplasak ordumuzu, yığınla neferimiz var.
Aşkları kılıç, sevdaları kalkan yapacağız.
Gözünü kan bürümüş aşkın,
Kazanmasak da kaybetmeyeceğiz…
Meki Ekin
Bay
kuş
Sökük dişlerimizin yerine kazıklar diktik
Bir de ateş bulduk kendimize,
Kekeme bir gerçek.
Bize İsa gerek.
Hacı Söylemez
Kayıp Bir Evin
Kayıp Duvarları
kapıya bakarak bir ömür tüketen annelerin
gül yaprağına düşen umududur
yüzüm kayıp bir evlattır,
yaşıyorsa bir candır, ölmüşse cesettir
ama hep bir cumartesidir, hep bir bekleyiş.
Haşem Baygümüş
Yaşama
Salgını
Kapıyı biraz arala, buyur geç lütfen, evet şuraya
Beni yara, beni ince kıyılmış soğan kokusuna bula.
Sami Uluğ
Çatlak Çerçevedeki
Mahpus Varlık
Susuzluk nişanelerinin arasına saklanan karanlığın içindekinin
dışa vurmasından önce
Metin Arıel
Persona
ve
Gölge
hepinize bir avuç toprak dileyen sözün kalbiyle
Havva size kanan bir gölge ...
Jana Med İnanç
Önce
Sonra
Sonra
keyboard_arrow_up