I.
az konuşur, çok susardı kamil
yoktu dünya ile hasbihali
hep yarım verilirdi yevmiyesi
bugün gidip, yarın gelse ne fayda
çatlamış elleri dünyanın kara deliği
sırtı pek değildi kamil’in
karnı uyutmazdı geceleri
II.
iyiliği bilirdi kamil
iyiliğin yalnızlığını da
değmedi elleri
kapısından başka bir kapıya
güz kokar, yaprak dökerdi
III.
kimsenin bir şeyi olamadığı sabahların birinde
vazgeçti gözleri dünyaya bakmaktan
cesedini buldular
akşam haberlerinde geçti adı
IV.
kimse su olup değmedi tenine
kuru bir ağaç gibi gitti yeryüzündenkamil öldü
omuz verilmeyen bir tabut gibi kaldı
herkesin yüzünde o hadis
“komşusu açken tok yatan bizden değildir”