Ben hep eliflerden sonra gelmişim
karanlıklarda yontmuşum dişlerimi
neyi kaybettiysem ethem dedeye sormuşum
yollarımı çizmişim unutulmuş rüyalarla
kesme demişim babama saçlarımı
ağladıkça annemin karnından doğmuşum
yırtık eteklerimde sallamışım erkekleri
yamuk çirkin ağızlar doğmuş evlerden içeri
öğretmişim tarlalarda açan yalnızlık kokusunu
biçmeyi de öğrenmişim akbabaların alnından
masallarda yaşlandıkça kitap olmuşum
kazımışım tek tek esareti bedenime
hep eliflerden sonra gelmişim
sevmemiş beni babam
alelacele kalabalıklara sokmuş
dönünce insan olmuşum
bir hayat bulmuşum İzmir’in kollarında
saçlarını tararken akıttığı sıkıntıyı ellerimle kovmuşum
sevdikçe kendiliğim artmış ben olmuşum
hep, sonra, ben
nasılsa bütün özgürlükler ölümün ellerinden
yok olmuşum.