Hayatım, uzayıp giden
Gurbet yolları gibi.
Rüzgâr savurdu beni,
Güneş uyuttu beni,
Deniz avuttu beni,
Gurbet büyüttü beni.
Ruhum, umudun avlusunda
Şakıyan ispinoz kuşları misali
Tutmuş çınar ağacının yakasından
Baharın görkemli şarkısını söylüyor.
Şarkı, arkada ağır ağır yükseliyor.
Ormanı çoktan çise yorgunluğu sarmış.
Damlalar sabırla birikmiş
Yapraklardan toprağa doğru akıyor.
Kurak topraklar,
Tıpkı bir bebeğin memeye sarılması gibi
Damlayan çiseyi kana kana emiyor.
Yaşamın ortasına,
İrili ufaklı taşlar gibi uzandım.
Ve yok oldu dünyanın ağırlığı.
Kuraktan yarılmış topraklarım
Kurtarmış köklerini;
Gövdesi nemli.
Ruhum köpük köpük,
Tuzlu parmak uçlarım
Yaşamın kıyısında
Güneşleniyor
Ve bekliyor
Yolculuğun ufka çağrısını.
10.09.2025 – Sakarya-Ankara Yolculuğu